аннотация
Türkiye’nin bu bölgesinde doğan Ferida, daha çocukluğundan beri kaderinin, doğduğu toprakların ufuklarından çok daha ötelere uzandığını biliyordu. Ruhunda Doğu’nun kadim ezgileri yankılanıyordu ama yüreği Paris bulvarlarının ritmiyle atıyordu. Gelenekleri geride bırakıp Paris’e gider.
Şairler ve aristokratların arasında kalan Ferida, sesini ve geçmişle gelecek arasında yerini arar.
Peki Doğu’nun kumlu rüzgarları arasında büyüyen bir kadın kendini taş setlerin dünyasında bulabilir mi?